Bir Uluslararası proje kapsamında Grönland/Kangerlussuag’ta bulundum. Bu sayede Grönland’ı ve de halkını daha yakından tanıma şansı elde ettim.

Kangerlussuag, 1941-1992 yılları arasında Amerika’nın Sondrestrom Hava Üssü olarak kullanılan bir yer. Nüfusu yaklaşık 500 kişidir, zaten kısa bir zamanda şehirde yaşayanların hepsini tanıyabiliyorsunuz. Ayrıca şehirde çok ciddi Amerika’lı araştırmacı mevcuttur. Proje sırasında farklı Amerikan Üniversitelerinden birçok araştırmacı ile tanıştım. Şehirde yılda 6-8 öğrenci liseden mezun oluyor, üniversite için Danimarka’ya genelde gidiyorlar.

Şu an ise Grönland Danimarka’ya bağlıdır. Kangerlussuaq’ın doğusunda iki büyük yerel nehrin, Qinnguata Kuussua ve Akuliarusiarsuup Kuua’nın bir kavuşumu vardır. İkinci vadisi büyük bataklık ovaları oluşturur. Her iki nehir de Russell Buzulu’ndan geliyor. Filmlerde gördüğümüz eskimolar burada yaşamaktadır ama görünüşleri tam Asya’lı bir Türk’tür ve de gelenekleri şamanizm başta olmak üzere öz Türk kültürüne çok benzerdir.

Şehir oldukça sakindir, yazları tamamen gündüz, kışları ise geceyi yaşamaktadır. Yapılacak neredeyse hiçbir ekstra şey yoktur. Her şey çok ama çok pahalı. Geyik kafaları neredeyse her evin kapısının üzerinde vardır. Zaten yürüyüşe çıktığınızda doğası bozulmamış bu yerde bir geyik kafası bulmak çok da zor değildir. Şehrin yakınında ölümcül bazı göller vardır, patolojik zehirliliği çok yüksektir. Toprak zemini süngerimsidir, ayağınız yürüdüğünüzde batıp çamura bulanmadan çıkmaktadır.

Projedeyken arkadaşlardan bazıları fok ya da Misk Sığırı etini tadanlar oldu ama ben sadece küçük bir parça balina eti tatmaya cesaret edebildim. Bu da uç tattığım hayatımdaki şeylerden biri olduğunu söyleyebilirim.

Kasabanın yakınında birçok büyüklükte göller mevcut, zaten her yere gidemiyorsunuz, bir yol var. Grönland büyük olmasına rağmen buzullardan çok fazla şehri yok. Genelde de ulaşımı uçakla sağlıyorlar, çünkü doğrudan şehirlerarası bir yol yok. Şehrin yaklaşık 30 km uzaklığından asıl buzullar dediğimiz yer var. Bir yere kadar gidebiliyorsunuz, sonrası başka bir dünya, hem tehlikeli hem sonunu kestiremediğiniz bir yer.

Asıl temamıza geleceksek ne yazık ki buzullar çok hızlı erimektedir, yapmış olduğumuz ziyarette rehberlik eden görevlinin bizlere ilettiği bir mesaj vardı. Buzullar bu sene eridiği kadar hiç bu hızla erime göstermedi ve iklim ciddi anlamda değişmeye başladı. Gidecek bir yerimiz yok, lütfen ülkelerinize geri döndüğünüzde bunu duyurabildiğiniz kadar duyurun. Şehrin yanından akan buzul sularını görünce dehşete düşmemek elde değil, acil eylem planları yapılmalıdır, çünkü işin boyutu her zamankinden daha da ciddi.

Dünya Meteoroloji Örgütüne göre, atmosferdeki karbondioksit miktarının insanlık tarihinin en üst seviyelerine ulaştığını vurgulayan Guterres, “Dünyanın en büyük ikinci buz örtüsü Grönland’da geçtiğimiz temmuzda 179 milyar ton buz eridi.” ifadesini kullandı.

Küresel sıcaklık artışının, bu yüzyılın sonuna kadar 2 derecenin altında tutulması ve 2050’ye kadar sera gazı salınımının sıfırlanması gerektiğini vurgulayan Guterres, dünya liderlerine iklim değişikliği konusunda harekete geçme çağrısında bulundu.

Son 12 ay içinde IPCC (Devletler arası İklim Değişikliği Paneli) tarafından yayımlanan 3 raporun sonuncusu, gezegen adına en endişe verici olanıdır. IPCC sitesinden bu dokümanların içeriğini okumak isteyenler için linkini sizlerle burada paylaşıyorum. IPCC Raporu

Bilim insanları ne keşfetti, durum ne kadar kötü?
En yalın anlatımla, sular ısınıyor ve buzullar daha hızlı erimeye başlamış durumda ki bunun gezegende yaşayan her canlıya etkisi var.

Raporu kaleme alan bilim insanlarından Doktor Jean-Pierre Gattuso, “Mavi Gezegen, her yönden kötü muamele ile ciddi bir tehdit altında ve bu bizim hatamız” diyor.
Bilim insanları, 1970 yılından bu yana okyanusların durmadan ısındığı konusunda kesin cümleler kuruyor.
Sularımız, insan kaynaklı ekstra ısının oluşturduğu etkilerin yüzde 90’ını emmiş durumda.

Eskiden temel olarak ısıl genleşme nedeniyle yükselen okyanuslar, artık Grönland ve Antarktika’daki erimelere bağlı olarak yükseliyor.
Küresel ısınma nedeniyle, Antarktika’daki buzul kaybı 2007 – 2016 arasında, önceki on yıla kıyasla üç kat arttı.
Aynı süreler içinde Grönland’daki erime iki katına çıktı.

Yapılan hesaplara göre, benzer karbon emisyonu süreci devam ederse, 2100 yılına kadar Avrupa’nın ortasındaki, Kuzey Asya’daki ve Güney Amerika’daki Ant Dağları’ndaki buzulların yüzde 80’i yok olacak.
Bunun milyonlarca insan üzerinde çok ciddi etkileri olacak.
Tüm bu eriyen suyun okyanuslara ulaşması ile dünya genelinde su seviyeleri yükselecek.
En kötü senaryoda 2100 yılı
Yeni IPCC raporuna göre, en kötü senaryoda, 2100 yılına kadar küresel anlamda deniz seviyeleri 1.1 metre yükselebilir.

Raporu hazırlayan ekipte olan Doktor Jean-Pierre Gattuso, “Bunun alçak sahil bölgelerinde yaşayan 700 milyon insan üzerinde birçok anlamda etkisi olacak” öngörüsünü dile getiriyor.
C40 isimli oluşumun hazırladığı risk haritasına göre de, İstanbul’da yüksek emisyonlu kötü senaryoda risk altındaki şehirler arasında gösteriliyor.
IPCC raporunu hazırlayan bilim insanları arasında olan Profesör Debra Roberts, “Karşı karşıya olduğumuz, daha önce hiç örneği olmayan bir değişim” diyor.

Üzerinde yaşadığımız ve gidecek başka yerimizin olmadığı bir yerdeyiz. Aslında bizzat bazı şeylere hepimiz şahit olamasak da bir şeyler zamanla yarışıyor ve geçen her zaman geri dönüşü daha da zorlaşan problemlere sürüklüyor. Hem ekolojik, coğrafik hem de sürdürebilirlik anlamında bizi zorlu günlerin beklediği aşikar. Bu anlamda, dünya ülkelerince toplu ve efektif bir eylem planının ivedikli başlatılması elzemiyetini korumaktadır, kaybedecek vakit artık kalmamıştır.
I was in Greenland / Kangerlussuag as part of an International project. This gave me a chance to get to know Greenland and its people better.
Kangerlussuag was used as the Sondrestrom Air Base of America from 1941 to 1992. Its population is about 500 people, and you can recognize all the people living in the city in a short time. There are also very serious American researchers in the city. During the project, I met many researchers from different American Universities. In the city, 6-8 students graduate from high school annually and usually go to Denmark for university.

Greenland is now part of Denmark. To the east of Kangerlussuaq there is a convergence of two major local rivers, Qinnguata Kuussua and Akuliarusiarsuup Kuua. The second valley forms large swampy plains. Both rivers come from Russell Glacier. The Eskimos that we see in the movies live here, but their appearance is a full Asian Turk and their traditions are very similar to the original Turkish culture, especially shamanism.

The city is quite calm, the summers live in the daytime and the winters in the night. There is almost nothing extra to do. Everything is very, very expensive. Deer heads are on the door of almost every house. It is not so difficult to find a deer head in this pristine place when you go for a walk. There are some deadly lakes near the city, pathological toxicity is very high. The soil floor is spongy, and when you walk, your feet come out but not get soggy.

Some of the friends in the project tasted seal or musk beef but I only dared to taste a small piece of whale meat. And that’s one of the strange things I’ve had in my life.
There are lakes of many sizes near the town, you can’t go anywhere anyway due to there is a road. Although Greenland is large, there are not too many cities from glaciers. In general, they provide transportation by plane or helicopter because there is no direct intercity road. About 30 km from the city there is what we call actual glaciers. You can go to one place, then another world is welcoming you, a place that is both dangerous and unpredictable.

If we come to our original theme, unfortunately, the glaciers are melting very fast, there was a message conveyed to us by the guiding officer during our visit. “The glaciers never melted as fast as they melted this year, and the climate began to change dramatically.We have nowhere to go, please announce this situation as much as you can when you return to your country.”

Not to be horrified when you see the glacial waters flowing by the city, emergency plans should be made, because the size of the work is more serious than ever.
According to the World Meteorological Organization, the amount of carbon dioxide in the atmosphere has reached the highest levels of human history, emphasizing Guterres, “the world’s second largest ice cover of 179 billion tons of ice melted in Gmureenland last July.” used.

Stressing that global temperature rise should be kept below 2 degrees by the end of this century and greenhouse gas emissions should be reset by 2050, Guterres called on world leaders to take action on climate change.
The last of the 3 reports published by the IPCC (Interstate Climate Change Panel) in the last 12 months is the most alarming on behalf of the planet. For those who want to read the contents of these documents from the IPCC site, I share the link here with you. IPCC Report

What did scientists discover, how bad is it?
In the simplest terms, the waters are heating up and the glaciers are melting faster, which has an effect on every living thing on the planet.
“The Blue Planet is under serious threat from maltreatment in every way, and it’s our fault,” says Doctor Jean-Pierre Gattuso, a scientist who wrote the report.

Scientists have been making certain sentences since 1970 that the oceans have been constantly heating up.
Our waters have absorbed 90 percent of the effects of extra heat from humans.
The oceans that used to rise mainly due to thermal expansion now rise due to melting in Greenland and Antarctica.

Due to global warming, glacier loss in Antarctica has increased threefold between 2007 and 2016 compared to the previous decade.
In the same period, the melting in Greenland has doubled.

According to the calculations, if the similar carbon emission process continues, by 2100, 80 percent of the glaciers in the middle of Europe, North Asia and the South American mountains will disappear.
This will have serious impact on millions of people.
With all this melting water reaching the oceans, water levels will rise worldwide.

2100 in the worst scenario
According to the new IPCC report, in the worst case scenario, global sea levels may rise by 1.1 meters by 2100.
“This will have many impacts on 700 million people living in the low coastal areas,” says Doctor Jean-Pierre Gattuso, a team who prepared the report.

According to the risk map prepared by the C40 formation, it is listed among the cities at risk in the bad emission scenario in Istanbul.
“What we’re facing is a change that has never been preceded,” says Professor Debra Roberts, one of the scientists who prepared the IPCC report.

We’re in a place where we live and we have nowhere else to go. In fact, even though not all of us have witnessed things, something is racing over time and the passing is always leading to more difficult problems. It is evident that challenging days await us in terms of both ecological, geographical and sustainability. In this sense, the urgent initiation of a collective and effective action plan by the countries of the world remains essential, with no time to lose.

Yorum bırakın